TAKE İLE BAŞLAYAN
KELİMELER Vol.1
Take kelimesinin İngilizcede oldukça
yaygın bir kullanımı bulunduğundan sizin için bir Vol. Serisi hazırlamak
istedim. İhtiyacınız olan kelimeleri bulup öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Take:
1: f.
(took, tak.en) 1. almak; götürmek: Be sure to take a sweater! Yanına kazak
almayı ihmal etme!
Will you take the dog to the
vet? Köpeği veterinere götürür müsün?
2. (bir sayıyı) çıkarmak: Take five from ten. Ondan
beşi çıkar.
3. almak,
çalmak, aşırmak.
4. almak,
fethetmek, ele geçirmek.
5. almak,
elde etmek, -e sahip olmak: They took first prize. Birinci ödülü aldılar.
6.
(elle/ellerle) almak: Take these glasses! Bu bardakları al! He took her by the
hand. Onu elinden tuttu. She took the dog in her arms. Köpeği kucağına aldı.
7. almak,
kabul etmek: We don´t take traveler´s checks. Seyahat çeki almıyoruz. She took
the blame for it. Suçu üzerine aldı. Go on and take it! Alsana! Will you take a
salary cut? Maaşınızın azaltılmasını kabul eder misiniz?
8.
katlanmak, tahammül etmek; dayanmak: She´s taken a lot from him. Ondan çok
çekti. Can it take such
rough treatment? Böyle hor kullanıma dayanabilir mi?
9.
karşılamak: How will he take this news? Bu haberi nasıl karşılayacak?
10. (bir
şeyi/birini) dinleyip ona göre hareket etmek: Take her advice! Onun sözünü
dinle! She can´t take a hint. Dolaylı sözden bir şey anlamaz.
11. almak,
içine sığmak: The canal won´t take a ship that big. O kadar büyük bir gemi
kanala sığmaz.
12.
(iş/yolculuk) (belirli bir zaman) sürmek: This job will take us one day. Bu iş
bir gün ister. The trip´ll take you six hours. Yolu altı saatte alırsın.
13. (bir
şeyin çalıştırılması/tamamlanması için) (belirli bir şey) gerekmek: Will that
telephone take coins? O telefon madeni parayla çalışır mı? What size shoe does
she take? Ona kaç numara ayakkabı lazım? This verb takes a direct object. Bu
fiil nesne alır.
14.
istemek, gerekmek: That´ll take a lot of work. O çok iş ister. How many men
will it take to do it? O iş kaç adam ister?
15. (ders)
almak: ´´What are you taking this semester?´´ ´´I´m taking Latin.´´ ´´Bu
sömestr hangi dersleri alıyorsun?´´ ´´Latince alıyorum.´´
16. (bir
yemeğe) (tat verebilecek bir madde) koymak/katmak/ekmek/sıkmak; kullanmak: Do
you take sugar in your coffee? Kahveyi şekerli mi içiyorsun? She doesn´t take milk. Süt kullanmıyor.
17. (bir
taşıtı) kullanmak: She takes the train to work. İşe gitmek için trene biniyor.
Take a taxi! Taksiyle git!
18. (belirli
bir yöne) sapmak: Take a right at the corner. Köşeden sağa sapın.
19.
ölçmek; ölçerek elde etmek: They took my temperature. Derecemi aldılar. The
tailor took his measurements. Terzi onun ölçülerini aldı. Let´s take a vote.
Oylama yapalım.
20. (down)
almak, yazmak, not etmek: Take his name and address! Onun adını ve adresini al!
I´ll take notes for you. Senin için not alırım.
21. ...
gibi anlamak, -e almak: She doesn´t take him seriously. Onu ciddiye almıyor. I
took your silence to mean approval. Sessizliğinizi bir onay olarak anladım.
What do you take me for? Beni ne zannediyorsun? I take it you´re moving. Bundan
taşınma niyetinde olduğunu anlıyorum.
22. (bir
köşeyi) dönmek; (bir virajı) almak; (bir engelin üstünden) geçmek: This car
takes the curves well. Bu araba virajları güzel alıyor.
Hazır site sihirbazı ile web site tasarımı sadece 5 dakika.
İngilizce öğrenmeye başlamak için en baştan beginner videolarından mı başlayacağız ?
YanıtlaSilEvet Ramazan Bey, Videolu Anlatım Dersleri kısmından sırasıyla izleyerek öğrenebilirsiniz. En kısa zamanda tamamı eklenecektir. Öncelikle Şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim. http://ingilizcetube.blogspot.com/2013/06/ingilizce-ogrenme-yontemleri.html
Sil