İNGİLİZCE CÜMLE KALIPLARI
- KONUŞMA DİLİ - DEYİMLER- ÜNLEMLER vs.
No way!: Asla! Katiyen!
Anyway: Her neyse, neyse.
Excuse me: Özür dilerim. Affedersiniz. Beni
bağışlayın.
It isn´t done.: Yakışık almaz. Hiç hoş bir şey
değil.
Give up: 1. Vazgeçmek. 2. Pes etmek.
Well done!: Aferin! Bravo!
Done!: Tamam! Oldu! Kabul!
All right.: Peki. Tamam. (All right, I´ll
run. Peki, koşarım. )
Right you are!: Hay hay!. Tamam!
That´s all right.: Ziyanı yok. Önemi yok. (Özür
dileyen birine söylenir.).
Hang on.: Bekle. Bir dakika.
What a pity!: Ne yazık!
What a shame!: Ne yazık!
How about it?: Ne dersiniz?
How about that?: 1. Çok ilginç, değil mi? 2. Çok güzel, değil mi? 3.
Çok şaşırtıcı, değil mi? 4. Çok kötü, değil mi?
What´s this? Bu ne?
So what?: E?. Ne olacak?
What does it matter?: Ne önemi var?/Ne olur ki?/Ne
farkeder?
What for?: Niçin?/Neden?
What for?: k. dili Niye?/Niçin?
What if ....: Farz edelim:
What if it rains? Ya yağmur yağarsa?
What of it?: k. dili E, ne olacak?/Ne önemi var?/Ne çıkar?/Ne zararı
var?
What the heck!: Kahrolsun!
What the hell!: 1. Boş ver!/Olsun! 2. Allah Allah!
What´s cooking?: Ne var, ne yok?
What´s it to you?: Sana ne?
What´s the matter?: Ne var?/Ne oldu?
What´s up?: k. dili 1. Ne var?/Ne oldu?/Ne oluyor? 2. Ne haber?
What´s with him/her?: k. dili Nesi var?/Derdi ne?
What´s your line?: Ne işle uğraşıyorsunuz?
How are you?: Nasılsınız?
How come?: Niye?. Nasıl olur?
How do you do?: Nasılsınız?
How goes it?/How is it going?: Nasıl Gidiyor? Ne var ne yok?
Ne âlemdesiniz?
İşler nasıl?
How good of you!: Çok naziksiniz.
How so?: Niçin?/Nasıl olabilir?
How´s it going?: İşler nasıl gidiyor?
How did it happen? Nasıl oldu?
Let be!: Bırak!/Öyle kalsın!/Dokunma!/Bozma!
Let me see.: Bakayım./Dur bakalım./Düşüneyim.
that is to say: yani, demek ki. (Yani ...: That is to say you´re not
running? Yani gelmiyorsun, öyle mi?
That´s rich!: Çok komik!
That´s that!: k. dili Mesele kapandı!/Bitti bu iş!/Tamam, bitti!
Since when?: Ne zamandan beri?
Did you
ever?: k.
dili Allah Allah!
Did your ears burn?: Kulaklarınız çınladı mı?
Don´t push your luck.: Şansına fazla güvenme./Şansını
zorlama.
Don´t trouble yourself.: Zahmet etmeyin./Zahmete girmeyin.
God bless you!: Allah senden razı olsun! Çok Yaşa.
When you please: ne zaman isterseniz.
You bet!: k. dili Elbette!/Hay hay!
Behave yourself!: Terbiyeni takın!
Bet your boots.: k. dili Emin olun.
Good for you!: Aferin!
Have it your way!: Nasıl istersen öyle yap!
I´m surprised at you.: 1. Yaptığına şaşırıyorum. 2.
Aşkolsun!
It´s your turn.: Sıra sende.
Out you go!: Haydi çık!
Peace be with you.: Selamünaleyküm.
Right you are!: İng., k. dili Hay hay! Tamam!
See you later.: Sonra Görüşürüz. Hoşça kal.
Shut your trap!: k. dili Kapat çeneni!/Kıs gaganı!
Sincerely yours,: Saygılarımla.
Suit yourself!: Nasıl istersen!
Thank you.: Teşekkür ederim./Sağ olun.
There is a call for you.: Sizi telefondan arıyorlar.
There you go!: k. dili 1. İşte!: There you go, meddling in other
people´s business again! İşte gene işgüzarlık yapıyorsun. 2. Buyur! (Birine bir
şey verirken söylenir.): There you go! I hope you enjoy it! Buyur! Afiyet
olsun!
Very truly yours,: Saygılarımla,/Hürmetlerimle, (İş
mektubunun sonunda imzadan hemen önce yazılır.).
Watch your step!: 1. Dikkat et! (Yürüyen birine de söylenir.). 2.
Dikkatli ol! Kendine mukayyet ol! Ayağını denk al!
You can´t be serious!: Ciddi olamazsın!
You don´t say!: Yok canım!
You´re welcome: Bir şey değil./Rica
ederim./Estağfurullah.
Yours truly: Saygılarımla, (mektubun sonunda).
Yours truly: Saygılarımla.
Thank God!: Allaha şükür!/Şükür
Allaha!
Thank goodness!: Çok şükür!/Şükürler olsun!
Thank heaven!: Çok şükür!
Many thanks!: k. dili Çok teşekkür!/Çok mersi!
So far, so good.: Şimdiye/Buraya kadar her şey
yolunda.
So help me God.: Allah şahidim olsun.
So long!: Hoşça kal!
I have no idea.: Hiçbir fikrim yok.
The walls have ears.: k. dili Yerin kulağı var.
I should say so.: Öyle zannediyorum./Herhalde.
I should think so.: Öyle zannediyorum./Herhalde.
You must do it. Onu yapman şart.
For heaven´s sake: Allah aşkına.
For shame!: Ne ayıp!
He is riding for a fall.: Belasını arıyor.
I hope so.: İnşallah./Umarım öyle olur.
Give her my love!: Ona sevgilerimi söyle!
Take care!: 1. Dikkat et! 2. Kendine iyi bak!
Take it easy!: k. dili 1. Ağır ol!/Sakin ol! 2. Ağır ol!/Yavaş
ol!/Acele etme!
Long time no see!: k. dili Epeydir görüşemedik!
No offense!: Gücenmek yok!/Alınmak yok!
No Trespassing: Girilmez./Girmek yasak.
Not just yet.: Yok, şimdi değil./ Şimdi değil. / Henüz değil./ Henüz
vakti değil.
Not only this: Yalnız bu değil.
Not that I know of.: Bildiğime göre, değil/yok.
For all that: her şeye rağmen.
Most of it is true.: Büyük bir kısmı doğru./Çoğu doğru.
Of course: tabii, elbette.
Don´t bother!: Zahmet etmeyin!
Keep back!: Uzak dur!
Keep out!: 1. Girilmez. 2. Yaklaşma!
In my opinion: Bence, bana göre, kanımca.
As soon as possible: En kısa zamanda; bir an önce.
As yet: Şimdiye kadar, henüz.
As you please: Nasıl isterseniz.
She´s got a heart of gold.: 1. Gönlü çok zengin. 2. Çok merhametli.
/ Altın yürekli.
I got it: Buldum! Yaptım! Ettim! Vs.
gibi. Anladım anlamında kullanılır.
I mean: Yani, Demek istediğim…
I don't mind: Fark etmez, bana uyar…
Time is Money.: Vakit nakittir.
Right on.: Tam isabet. Devam et.
That´s that!: Mesele kapandı!/Bitti bu iş!/Tamam,
bitti!
Not at all , Thats Ok, No Problem, You're welcome.: Bir şey değil. Önemli değil.
What’s going on? Neler oluyor?
What are you talking about?: Sen neden bahsediyorsun? (Neden söz
ediyorsun, Ne diyorsun sen?)
What do you mean?: Ne demek istiyorsun?
- Neyi kastediyorsun?
İNGİLİZCE CÜMLE KALIPLARI - KONUŞMA DİLİ - DEYİMLER- ÜNLEMLER |
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder