Are you bringing anything into the country with you? (Yanınızda ülkeye birşey sokuyor musunuz?) How much currency are you bringing into the country? (Ülkeye ne kadar para getiriyorsunuz?)
Do you have anything to declare? (Gümrüğe tabi birşeyiniz var mı?)
May I see your passport? (Pasaportunuzu görebilir miyim?)
Do you have your visa? (Vizeniz var mı?) Please place your suitcases on the table (Lütfen çantalarınızı masanın üstüne koyun)
We should examine your purse (Cüzdanınızı incelememiz gerekiyor)
What's the nature of your trip? (Seyahatinizin içeriği nedir?)
What's the purpose of your visit? (Ziyaretinizin amacı nedir?)
How long do you plan on staying? (Ne kadar kalmayı planlıyorsunuz?)
Fonetik Tablomuz: Farklı Harf Aynı Ses fish {fıʃ} (fiş) balık cough {kɒf} (kaf) öksürük station {'steıʃən} (steyşın) istasyon women {'wımın} (wimin) kadınlar farkındaysanız farklı harfler aynı sesi verebiliyor.
İngilizcede En Çok Akla Takılan Sorular * İPUCU 1 * The Problem: Neden otobüsler için 'on', otomobiller için 'in' kullanılıyor? Get on the bus. Get in the car. The Tip: 'On' otobüs ve tren gibi üzerinde dik olarak ayakta durabileceğimiz ve yürüyebileceğiniz araçlar için kullanılıyor. 'In' ise içine eğilerek girebileceğiniz ve dik duramayacağınız otomobiller için kullanılıyor. İpucunun bu olduğuna inanıyorum. * İPUCU 2 * The Problem: Neden home kelimesinin başına the gelmez? go home. come home The Tip: Çünkü home = the house demek olduğu için. * İPUCU 3 * The Problem: İngilizcede cümle dizilişi nasıldır? The Tip: İngilizce cümle dizilişini SVOPT olarak formüle etmenin teknik olarak kolaylık sağlayacağını düşünüyorum. Siz ne dersiniz?... SVOPT = SUBJECT(ÖZNE) + VERB(FİİL) + OBJECT(NESNE) + PLACE(YER) + TIME(ZAMAN). * İPUCU 4 * The Problem: Smell ve Taste fiilleri The Tip: Bilindiği gibi taste ve smell fiilleri bazı durumlarda state verb (yani -ing takısı almayan veya 'continuous tense' ler de kullanılamayan) fillerdir. Bunlar için kendi geliştirdiğimiz bir formül: These flowers smell beautiful. I am smelling fresh air. Cümlelerini düşünelim; Yardımcı fiil ve Smell fiilini cümleden kaldırıp yerine " to be" fiilinin uygun halini yerleştirelim. sonuçta şunu elde ederiz; These flowers are beautiful. I am fresh air. Görüldüğü gibi 2. cümle oldukça anlamsızdır. İşte "to be" fiili kullandığımız da eğer ortaya çıkan yeni cümle anlamlıysa; bu cümlede smell ve taste fiilleri "-ing" takısı alamaz yani continuous bir tense te kullanılamaz. Saygılarımla. * İPUCU 5 * The Problem: Hangi isimlerin sonunda çoğul halde iken eklenen ((s) veya (es)) , (iz) olarak telaffuz edilir? Örneğin: bells=(bel'z), oranges =(orinc'iz), books=(buks) The Tip: İsimler çoğul halde iken ve (k), (p), (t), (f ) harfleri ile biten bütün kelimeler (s) olarak telaffuz edilir. Örneğin: lamps = (lamps),books=(buks) Geri kalan isimler her zaman (z veya iz) olarak telaffuz edilir. Örneğin: rooms=(ruum'z), dogs=(dogz) * İPUCU 6 * The Problem: İngilizcede ayları sayarken genelde sonda kalan 4 ayın sıralaması karıştırılır. The Tip: Bu son 4 ayın Baş harfleri alındığında ortaya şöyle bir formül çıkar.. (S)eptember, (O)ctober,(N)ovember,(D)ecember sadece baş harfleri düşünürsek: SON-D olur.. Bu aylar sonda olduğu için SON-D formülüyle güzel bir çağrışım oluşturur... * İPUCU 7 * The Problem: Much ve Many kelimeleri bazen karıştırılır. Hangisi Uncountable hangisi countable? The Tip: mUCh=> UC= UnCountable MUCH kelimesinin içindeki UC, bize bunun uncountable olduğunu anlatır. * İPUCU 8 * The Problem: Making sure you are using the right article. The Tip: put: "that" instead of "the" as in ; give me the book=give me that book "any" instead of "a/an" as in; give me a book =give me any book of course here "any" is used for its turkish equivalent "herhangi bir" * İPUCU 9 * The Problem: Lend ve Borrow'un karıştırılması.. The Tip: Bildiğiniz gibi bu iki fiil cümle içinde kullanıldığında, özellikle de konuşma esnasında karıştırılır. Çözümüm şu: **Lend (Okunuşu lEnd) :ödünç vErmEk (Türkçesinde E harfi var) **Borrow (okunuşu bArrow) :ödünç AlmAk (Türkçesinde A harfi var) * İPUCU 10 * The Problem: Bottom ve Summit'in karıştırılması.. The Tip: Bottom => Anlamı: alt, aşağı Summit => Anlamı : üst, yukarı Bu iki kelime çokça karıştırılır. Çözümüm şu: Summit "S" harfiyle başlar ve alfabede "B" harfinden daha üsttedir. Böylece Summit'in üst olduğunu anlarız. * İPUCU 12 * The Problem: retired kelimesinin kökeni The Tip: retired : emekli Bu kelimenin kökeninin retire (geri çekilmek) yada return (geri dönmek) yada turn (dönmek) fiili ile tired (yorgun) kelimelerinin birleşiminden olduğunu düşünüyorum. retire-tired: retired * İPUCU 13 * The Problem: cancel ile postpone sözcükleri The Tip: cancel iptal etmek anlamında call off da iptal etmek, postpone ertelemek put off da ertelemek, ikisinin baş harfine bakınca aynı olduğunu görebilirsiniz. Bu yüzden bu iki kelimeyi karıştırmamalısınız. * İPUCU 14 * The Problem: 'AT' kullanımı The Tip: İngilizler yemeklerde et (AT) kullanırlar... I had some cheese AT breakfast. Would you like to eat some chicken AT lunch. I never have coke AT dinner. * İPUCU 15 * The Problem: QUIET ve QUITE arasındaki benzerlik ve anlamını tahmin...? The Tip: qUIEt kelimesinde 3 sesli harf yanyana geliyor (U-I-E). Kolay hatırlamak için "yazılırken 3 sesli yanyana gelirse anlamı sessiz olur" diyerek hatırlayabiliriz... quite ise : tam, tamamen; bayağı, epey anlamındadır... * İPUCU 16 * The Problem: simple present tense de doesn't ın --------s takısını alması tekil öznelerde The Tip: kişiler tek başına kaldıkları zaman tekil durumda başlarına herşey gelebilir .mesela KAPTIKAÇTI ...DOESN'T GELİR VE -S TAKISINI KAPAR GİDER BU DA OLUMSUZ BİR DURUMDUR * İPUCU 17 * The Problem: cinayet,intihar,soykırım arasındaki benzerlik ve farkı bilen var mı? The Tip: cinayet: homiCIDE, intihar: suiCIDE, soykırım: genoCIDE. Hepsininde sonu CIDE yani "kill = öldürmek" fiili ile bitiyor.yani hepsinde ölüm anlamı var.intihar "S"ile başlıyor yani "S" ile kendini öldürürsün. genocide "G" ile başlıyor yani "G"enelde herkes topluca ölür. * İPUCU 18 * The Problem: "niece" & "nephew " arasındaki fark. The Tip: İkisi de yeğen anlamına geliyor ama biri kızlar diğeri ise erkekler için kullanılıyor. Ve işte ipucu kız yeğenler daha sevimli olduklarından onlara "nice" sıfatını yakıştırabiliriz. yani: kız yeğen: niece erkek yeğen: nephew bu arada "nice" sevimli anlamına geliyor.... * İPUCU 19 * The Problem: Neden hospital, school gibi kelimelerin başına bazen "the" geliyor,bazen gelmiyor? The Tip: Çünkü bu gibi kelimelerde the şu anlamda kullanılıyor: "I am going to THE hospital" dediğimiz zaman hastaneye tedavi olmak için değil,asıl amacın dışında gidiyorum(örneğin bir hastayı ziyarete) anlamında kullanmış oluruz.Veya; "I'm going to THE school" dediğimizde de okula asıl amaç dışında gittiğimiz (örneğin ders yapmak için değil,öğretmenle görüşmek için)anlaşılıyor. Bu yüzden bu kelimeleri kullanırken cümlemizin anlamına göre the'yı kullanmalı ya da kullanmamalıyız.
İngilizce Atasözleri: The apples on the other side of the wall are the sweetest. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. As you sow, you shall reap. Ne ekersen onu biçersin. Bad news travels fast. Kötü haber tez yayılır.
İngilizce öğrenmek film izleme, şarkı dinleme gibi aktivitelerle geliştirilebileceği gibi İngilizce oyunlarla da geliştirilebilir. Sizlere hem zevkle vakit geçirebileceğiniz hem de kelime haznenizi geliştirebileceğiniz bir site sunmak istiyoruz. + Sitenin Linki Burada: http://bit.ly/1bxtzPG + Alternatif Link: http://www.ingilizceoyun.com/adam-asmaca.html